Kullanılmış otomobil piyasasında artan fiyatlar nedeniyle sürücüler daha eski modellere yönelirken, uzmanlar ikinci el motorların taşıdığı yapısal risklere dikkat çekiyor. Görünürde iyi durumda olan birçok aracın, kaputun altında ciddi aşınmalar barındırdığı ve bu durumun çoğu zaman ilk bakışta fark edilmediği belirtiliyor.
Deneyimli ustalara göre özellikle motor yağının olağan dışı tüketimi, aracın ömrünün kritik bir aşamaya geldiğinin en belirgin göstergesi. Çoğu sürücünün yalnızca eksilen yağı tamamlayarak sorunu geçiştirdiği bilinse de motor içinde başlayan aşınma sürecinin geri döndürülemez bir noktaya ilerlediği vurgulanıyor. Bu nedenle yağ tüketimindeki artış, yalnızca bakım ihmalinin değil, motorun yapısal bütünlüğünü kaybettiğinin sinyali olarak değerlendiriliyor.
Sessiz Tehlikenin İzleri
Uzmanlara göre yağ tüketiminin yoğunlaşmasının en bilinen nedeni, piston ve silindir yüzeyleri arasındaki sızdırmazlığı sağlayan segmanların aşınması. Zamanla elastikiyetini kaybeden bu ince metal halkalar, yağın yanma odasına sızmasına yol açarak hem yağ eksilmesine hem de egzozdan çıkan gri-mavi tonlu dumanın oluşmasına neden oluyor.
Yanma odasına ulaşan yağın bu süreçte yakıtla birlikte tutuşması, motor parçaları üzerinde hızla artan karbon birikimine zemin hazırlıyor. Bu karbon tabakalarının piston tepelerinde, buji çevresinde ve supaplarda oluşturduğu kalınlaşma ise ateşleme düzenini bozarak aracın çekişini düşürüyor. Ustalar, bu durumun gözle görülür performans kayıpları, teklemeler ve yakıt sarfiyatındaki artışla kendini belli ettiğini ifade ediyor.
Segman aşınmasına ek olarak, supap millerini çevreleyen keçelerin sertleşmesi de yağ tüketiminin bir diğer yaygın kaynağı olarak öne çıkıyor. Yıllar içinde esnekliğini yitiren bu keçeler, yağın silindirlere sızmasına yol açarak egzoz sisteminde kurum oluşumunu artırıyor. Bu tür sorunlarda motorun düzenli çalışma karakteri bozuluyor ve özellikle rölanti anlarında titreme veya dalgalanma gibi belirtiler görülüyor.
Yüksek Onarım Maliyetleri ve Çıkış Yolu
Motorun belirgin şekilde yağ tüketmeye başlaması durumunda tam revizyonun çoğu zaman kaçınılmaz hale geldiği ifade ediliyor. Bu revizyon; segman değişimi, silindir honlaması, supap keçelerinin yenilenmesi ve aşınmış parçaların komple elden geçirilmesini kapsıyor. Hem işçilik süresinin uzunluğu hem de kullanılan parçaların maliyeti nedeniyle bu işlemin yüksek tutarlara ulaşabildiği belirtiliyor. Bu nedenle birçok usta, yağ eksiltme problemi ciddi seviyeye ulaşmış araçlarda ekonomik açıdan en mantıklı seçeneğin aracı hâlâ çalışabilir durumdayken elden çıkarmak olduğunu dile getiriyor.
Bazı üreticilerin kullanım kitapçıklarında kilometre bazlı belirli yağ tüketimlerini normal kategoride değerlendirmesine rağmen, deneyimli tamirciler modern motorların standart koşullarda gözle görülür bir yağ eksiltmesi yapmaması gerektiğine vurgu yapıyor. Uzmanlara göre sık sık yağ eklemek zorunda kalınması, motorun içindeki aşınma zincirinin başladığını ve zamanla ilerleyerek çok daha masraflı bir tabloya dönüşeceğini gösteren net bir işaret olarak kabul ediliyor.















