Türkiye’de elektrik piyasasında 2026 yılı ile birlikte milyonlarca aboneyi doğrudan etkileyecek yeni bir tarife dönemine giriliyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) meskenler için yıllık tüketim limitini 4 bin kilovatsaat olarak yeniden belirlemesi, hem tedarikçi seçme hakkı hem de tarife yapısı açısından önemli bir değişimi beraberinde getiriyor.
Yürürlüğe girecek uygulamayla, yıllık tüketimi bu sınırın üzerine çıkan yaklaşık 2,5 milyon mesken abonesi Son Kaynak Tedarik Tarifesi’ne geçecek ve ulusal tarifeden farklı bir fiyatlama modeliyle karşılaşacak. Söz konusu değişiklik, özellikle yüksek tüketimli kullanıcıların tedarik şirketleriyle yapabilecekleri ikili anlaşmalara yönelmesini gündeme taşırken, piyasanın işleyişi ve rekabet dinamikleri açısından yeni bir denge ortaya çıkarıyor. EPİAŞ tarafından geliştirilen dijital teklif-anlaşma platformunun devreye alınması da serbest tüketici mekanizmasının daha görünür ve karşılaştırılabilir hale getirilmesini amaçlıyor.
Farklı Tarife Dönemi Başlıyor
EPDK’nın kararıyla birlikte yıllık 4 bin kilovatsaat sınırının aşıldığı durumlarda aboneler otomatik olarak SKTT’nin maliyet bazlı fiyatlandırmasına tabi olacak. Bu kapsam, ulusal tarifede sunulan standart fiyatların yerine piyasa maliyetlerini esas alan daha dinamik bir yapı içeriyor. Serbest tüketici statüsünde olmakla birlikte ikili anlaşma yapmayan kullanıcıların elektriği, bulundukları bölgenin görevli tedarikçisinden SKTT kapsamında sağlanacak. Söz konusu yapı; PTF, YEKDEM gibi fiyat bileşenlerine bağlı değişkenlerin tarife üzerinde doğrudan etkili olmasına yol açıyor. Tedarikçi seçme hakkını kullanmak isteyen aboneler için ise EPDK’nın yayımladığı karşılaştırma tabloları ve tedarikçi listesi önemli bir referans niteliği taşıyor.
Elektrik tedarik şirketleri, yıllık tüketimi yüksek olan mesken, ticarethane ve sanayi abonelerine daha uygun koşullar içeren sözleşmeler sunabiliyor. Ancak uzmanlara göre sözleşmelerde otomatik uzama maddeleri, belirsiz teminat şartları veya fiyat uyarlama mekanizmalarının açık şekilde belirtilmemesi, tüketicilerin ilerleyen süreçte beklenmeyen yükümlülüklerle karşılaşmasına neden olabiliyor. Bu nedenle, özellikle yüksek tüketimli abonelerin imza sürecinde maliyet kalemlerini ayrıntılı biçimde incelemesi gerektiğine dikkat çekiliyor.
Serbest Tüketici Mekanizmasında Şeffaflık
EPİAŞ tarafından hayata geçirilen dijital teklif-anlaşma sistemi, piyasadaki rekabetin güçlenmesini ve tedarikçilerin sunduğu fiyatların karşılaştırılabilir hale gelmesini hedefliyor. Platform, tüketicilere farklı tedarikçilerin tekliflerini görebilme ve uygun koşullarla sözleşme yapabilme imkânı tanıyor. Yeni dönemde yüksek tüketimli abonelerin bu kanallar üzerinden indirim imkanlarını değerlendirmesi bekleniyor.
Tedarikçi değişikliğinde, teminat yapısı, ödeme vadeleri, gecikme hükümleri ve fiyat endeksleri gibi başlıklar işletmeler ve meskenler için belirleyici önem taşıyor. Uzmanlar, sözleşmelerde açıkça tanımlanmayan maddelerin tüketici aleyhine sonuç doğurabildiğine dikkat çekiyor. Yıllık tüketimi yüksek olan aboneler için doğru tasarlanmış bir sözleşmenin SKTT maliyetlerinden belirgin ölçüde daha avantajlı olabileceği belirtiliyor.
Son kaynak limitlerinin 2018’den bu yana yıllık olarak yenilendiği bilinirken, 1 Ocak 2026’da yürürlüğe girecek olan yeni modelle mesken tüketiminin daha geniş bir bölümünün SKTT kapsamına dahil edilmesi planlanıyor.















