Soğuk havaların etkisini artırmasıyla birlikte elektrikli ısıtıcılar milyonlarca hanede yeniden kullanılmaya başlıyor. Kış aylarında en çok tüketim yapan cihazlar arasında yer alan elektrikli ısıtıcılar, özellikle şehir yaşamında ısınma desteği olarak tercih ediliyor. Ancak güç tüketimi yüksek olduğu için faturalar bir anda yükseliyor ve kullanıcıların büyük bir kısmı artan elektrik maliyetlerinden şikâyet ediyor. Enerji verimliliği uzmanları, bu cihazların sanılandan çok daha ekonomik şekilde kullanılabileceğini, doğru ayar ve doğru konumlandırma yapıldığında tüketimin belirgin ölçüde azalabileceğini ifade ediyor.
Uzmanlara göre elektrikli sobalarda en büyük harcama, cihazın ilk çalıştırıldığı anda ortaya çıkıyor. Çoğu kullanıcı yüksek verim alacağını düşünerek sobayı en yüksek kademede açıyor; ancak bu yöntem, kısa sürede yüksek enerji çekilmesine neden olarak faturayı gereksiz şekilde artırıyor. Enerji tasarruf yöntemleri doğru uygulandığında, cihazın performansından ödün vermeden daha düşük elektrik tüketimi sağlanabiliyor.
Tasarrufun İlk Adımı
Enerji uzmanlarının önerdiği yönteme göre elektrikli bir ısıtıcıyı çalıştırırken yapılması gereken ilk şey, cihazı düşük kademede açmak. Odanın ısısı yavaşça yükseldiğinde kademe artırılabiliyor; bu, ani güç çekişinin önüne geçerek cihazın daha sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Oda istenilen sıcaklığa ulaştığında ise kademe yeniden düşürülerek sabit ısının korunması mümkün oluyor.
Bu yöntemle kullanıcıların faturalarında yüzde 25 ile 30 arasında tasarruf elde edebildiği belirtiliyor. Yöntemin temel prensibi, cihazın sürekli yüksek güçte çalışmasını engellemek ve ihtiyaç duyulmayan enerji tüketiminin önüne geçmek. Enerji verimliliği testlerinde düşükten yükseltme yönteminin, sabit yüksek güç kullanımına göre çok daha ekonomik tüketim sağladığı aktarılıyor.
Uzmanlar ayrıca cihazın kullanımı sırasında zaman ayarlı prizlerin de tercih edilebileceğini, böylece gereksiz çalışma sürelerinin önüne geçilebileceğini belirtiyor.
Konumlandırma Hataları
Elektrikli ısıtıcıdan alınan performansı etkileyen en önemli unsurlardan biri de cihazın hangi noktada konumlandırıldığı. Uzmanlara göre sobanın pencere kenarında veya kapı girişinde bulunması, üretilen sıcak havanın hızla dışarı kaçmasına yol açıyor.
Isıtıcıların odanın merkezine yakın, hava akımının olmadığı bir noktaya yerleştirilmesi öneriliyor. Çalışma sırasında kapı ve pencerelerin kapatılması, kullanılan ısının oda içinde kalmasını sağlayarak cihazın daha az enerji harcamasına yardımcı oluyor.
Perde veya mobilya arkasında bırakılan elektrikli ısıtıcılar ise hem verimi düşürüyor hem de hava akışının engellenmesi nedeniyle cihazın daha uzun süre yüksek güçte çalışmasına neden oluyor. Bu da hem faturayı artırıyor hem de cihazın ısınma sürelerini uzatıyor.
Uzmanlara göre uygun konumlandırma, doğru kademe ayarıyla birleştiğinde elektrik faturalarında önemli bir düşüş sağlıyor ve kış aylarında enerji kullanımını daha kontrol edilebilir hale getiriyor.
Ek Tasarruf Yöntemleri
Kış aylarında artan ısınma ihtiyacı ile birlikte elektrikli ısıtıcıların kullanımının yükselmesi, hanelerdeki elektrik faturalarının da beklenenden daha yüksek gelmesine neden oluyor. Ancak uzmanlara göre bu artış yalnızca ısıtıcılardan kaynaklanmıyor; yanlış kullanılan elektronik eşyalar, eski teknoloji cihazlar, gereksiz aydınlatma ve bilinçsiz tüketim alışkanlıkları toplam fatura tutarını önemli ölçüde yukarı çekiyor.
Enerji verimliliği alanında yapılan değerlendirmeler, basit alışkanlık değişiklikleriyle elektrik tüketiminde ciddi oranda düşüş sağlanabileceğini gösteriyor. Elektrikli ısıtıcılarla ilgili tasarruf ipuçlarının ardından, uzmanların ev genelinde uygulanmasını önerdiği ek tasarruf yöntemleri şöyle sıralanıyor:
Enerji Verimliliğinde Yeni Nesil Cihazlar
Elektrikli ev aletlerinde yüksek enerji sınıfına sahip modellerin tercih edilmesi, tüketim miktarını doğrudan etkileyen faktörlerden biri olarak gösteriliyor. A+, A++ ve A+++ sınıfı cihazlar daha düşük Watt değerleriyle çalışarak hem elektrik kullanımını azaltıyor hem de daha yüksek performans sunuyor. Eski teknoloji cihazların ise zamanla verimsizleştiği, daha fazla ısınarak daha fazla enerji harcadığı belirtiliyor.
Elektronik cihazların aktif kullanılmadığı zamanlarda prizde bırakılması da faturayı yükselten unsurlardan biri. Bilgisayar, televizyon, mikrodalga fırın gibi cihazlar kapalı olsalar bile elektriğe bağlı kaldıklarında enerji çekmeye devam ediyor. Bu nedenle kullanılmayan cihazların fişlerinin çekilmesi veya akıllı prizlerin zamanlayıcı özelliklerinden yararlanılması öneriliyor.
Aydınlatmada Yanlış Tercihler
Aydınlatma, hanelerdeki elektrik tüketiminde önemli bir paya sahip. Gün ışığının daha fazla kullanılması, eşyaların ışığı engellemeyecek şekilde yerleştirilmesi ve açık renk duvar tercihi, gün içi elektrik ihtiyacını ciddi ölçüde azaltabiliyor. Bunun yanında LED ampuller, klasik ampullere göre çok daha düşük enerji tüketimi sağladığı için tasarruf uygulamalarında önemli bir yere sahip bulunuyor.
Çamaşır ve Bulaşık Makinelerinde Doğru Kullanım
Makinaların tam kapasiteyle çalıştırılması, gereksiz su ve elektrik israfının önüne geçiyor. Yüksek sıcaklıklı programlar ve gereksiz ön yıkama döngüleri ise tüketimi artırıyor. Uzmanlara göre düşük sıcaklık programları, doğru deterjan kullanımı ve zamanlama ayarı ile hem cihaz performansı korunuyor hem de enerji harcaması azaltılabiliyor.
Toz birikiminin elektronik cihazların ısınmasına yol açtığı ve bunun daha yüksek enerji tüketimine neden olduğu da belirtiliyor. Bu nedenle bilgisayar, televizyon gibi cihazların düzenli temizlenmesi hem enerji verimliliğine katkı sağlıyor hem de cihazların ömrünü uzatıyor.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Öne Çıkıyor
Güneş panelleri, rüzgâr türbinleri ve benzeri yenilenebilir enerji sistemleri, özellikle yazlık evlerde ve kırsal bölgelerde ekonomik bir alternatif sunuyor. İlk yatırım maliyeti olsa da uzun vadede elektrik tüketimini büyük ölçüde düşürdüğü için enerji verimliliği çalışmalarında önemli bir seçenek olarak değerlendiriliyor.
Elektrik tarifelerinin gece saatlerinde daha düşük olması nedeniyle çamaşır ve bulaşık makinelerinin 23.00 sonrası çalıştırılması da uzmanların önerdiği yöntemler arasında yer alıyor.
