Doğu Akdeniz’in nemli yazları ve ılık kışlarıyla bilinen Samandağ hattı, yıllardır kendiliğinden yetişen defne ağaçlarının bolluğu sayesinde bölge ekonomisine sessiz fakat istikrarlı bir katkı sağlıyor. Köylerde sabahın erken saatlerinde başlayan tohum toplama geleneği, nesiller boyunca aktarılan bir bilgiyle canlılığını koruyor. Bu sezon ise iklim koşullarının dengesiz seyretmesi, hem yaprak hem de tohum verimini düşürünce elde edilen yağ miktarı beklenenden az oldu.
Üretimin kısıtlı olması, bölgede yıllardır kaynatılarak çıkarılan bu yağın fiyatını dikkate değer ölçüde artırdı. Geleneksel yöntemlerin hâkim olduğu bu üretim süreci, yoğun emek, uzun ısıtma aşamaları ve dikkat gerektiren damıtma işlemleriyle şekilleniyor. Defne yağı, geçmişten bu yana şifa amaçlı kullanımının yanı sıra temizlik ürünlerinde de yaygın tercih ediliyor. Bugün ise hem doğal bakım arayışının artması hem de üretimin düşmesi nedeniyle bölge halkının elindeki en değerli doğal ürünlerden biri haline geldi.
YÜZYILLIK ÜRETİM TEKNİĞİ NASIL SÜRDÜRÜLÜYOR?
Samandağ çevresinde defne tohumu toplama dönemi, sonbaharın ilerleyen haftalarında başlıyor. Toplanan tohumlar, geniş kazanlara suyla birlikte aktarılıyor ve saatlerce kaynatılıyor. Kaynayan suyun üzerinde oluşan yağ tabakası, özel kaplarla toplanarak dinlendirme kaplarına alınıyor. Bu geleneksel yöntem, makineli üretime göre daha zahmetli olsa da bölge halkı tarafından kuşaktan kuşağa korunuyor. Defnenin kendine has aroması ve yoğun kıvamı, kaynatma süresine ve tohumun olgunluğuna göre değişiyor. Bu nedenle ustalar, ateşin sıcaklığını ve kazanların doluluk oranını sürekli kontrol ediyor.
Üretim sırasında herhangi bir katkı maddesi kullanılmaması, defne yağını tamamen doğal bir ürün haline getiriyor. Bölgede evlerin önünde günlerce süren bu hazırlıklar, yıllardır hem kültürel bir ritüel hem de geçim kaynağı olmayı sürdürüyor. Yörede yaşayan kadınlar, yağ çıkarma sürecinde önemli rol üstleniyor; tohumların ayıklanması, kazanların hazırlanması ve süzme işlemlerinde aktif görev alıyor.
DEFNE YAĞININ KULLANIM ALANLARI NEDEN BU KADAR GENİŞLEDİ?
Kaynatarak elde edilen yağ, özellikle sabun ve doğal temizlik ürünlerinde yoğun şekilde değerlendiriliyor. Kozmetik alanında ise krem, maske ve bakım ürünlerinin formüllerine ekleniyor. Bölgedeki üreticiler, küçük şişelere doldurulan saf yağın her yıl farklı şehirlerden talep gördüğünü belirtiyor. Kas ve eklem rahatsızlıklarında masaj amacıyla kullanılması, saç ve cilt bakımında tercih edilmesi, ürünün popülerliğini artıran unsurlar arasında yer alıyor.
Antiseptik özellik taşıdığı bilinen yağın, deriyi yumuşattığı ve hoş bir koku verdiği için sabun imalatçılarının da sıkça başvurduğu hammaddelerden biri olduğu aktarılıyor. Verimin azalmasıyla birlikte piyasadaki fiyatların artması, üreticilerin kazancını etkilerken, bölgeye dışarıdan gelen alıcı sayısında da fark edilir bir yükseliş olduğundan söz ediliyor. Defne ağaçlarının doğal yayılım alanlarında yapılan tohum toplama işlemleri kontrollü yürütülüyor; dalların korunması ve bitki örtüsünün zarar görmemesi için belirli aralıklarla toplama yapılmasına dikkat ediliyor.
Samandağ’daki üreticiler, her sezon farklı iklim koşullarıyla karşı karşıya kalsalar da defne yağının hem kültürel hem ekonomik öneminin bölgede varlığını sürdürdüğünü vurguluyor. Doğal yapısı, geniş kullanım alanı ve geleneksel üretim süreci, defne yağını Hatay’ın köklü ürünlerinden biri olarak öne çıkarmaya devam ediyor.















