Her Yıl Milyonları Hayattan Koparıyor: Akciğer Kanserinin Asıl Nedeni!

Uzmanlar, özellikle sigara kullanımının hastalığın en temel tetikleyicisi olduğuna dikkat çekerken, pasif içiciliğin bile ciddi bir risk oluşturduğunu vurguluyor. Bayındır Söğütözü Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cem Gündoğdu, kanserden yaşam kayıplarının yaklaşık beşte …

Uzmanlar, özellikle sigara kullanımının hastalığın en temel tetikleyicisi olduğuna dikkat çekerken, pasif içiciliğin bile ciddi bir risk oluşturduğunu vurguluyor. Bayındır Söğütözü Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cem Gündoğdu, kanserden yaşam kayıplarının yaklaşık beşte birinin akciğer kanserine bağlı olduğuna işaret ederek, erken tanının hayati rol taşıdığını belirtti.

Son yıllarda yalnızca geleneksel sigara tüketiminin değil, elektronik sigara ve benzeri buharlaştırıcı cihazların kullanımındaki hızlı artışın da akciğer sağlığı üzerindeki riskleri derinleştirdiği vurgulanıyor. Uzmanlar, bu ürünlerin “zararsız” ya da “daha hafif” olduğu yönündeki algının gerçeği yansıtmadığını, içerdikleri ağır metaller, kimyasal çözücüler ve kanserojen bileşiklerin uzun vadede ciddi solunum yolu ve kalp-damar hastalıklarını tetikleyebileceğini belirtiyor.

Sigara ve Elektronik Sigaranın Riskleri

Doç. Dr. Gündoğdu, akciğer kanseri vakalarının yüzde 85 ila 90’ının sigara kullanımıyla ilişkili olduğunu belirterek, sigaraya başlama yaşı ve kullanım süresinin riski doğrudan artırdığını ifade etti. Sigara dumanına maruz kalmanın bile riski yüzde 20-30 düzeyinde yükselttiğinin altını çizdi.

Gündoğdu, elektronik sigaraların “daha masum bir alternatif” olarak sunulmasının yanıltıcı olduğuna dikkat çekti:

“Elektronik sigaraların içerisinde ağır metaller ve kanserojen organik kimyasallar bulunabiliyor. Uzun vadeli etkiler tam olarak bilinmese de mevcut bulgular, akciğer dokusuna zarar verdiğini gösteriyor.”

Çevresel Etkiler ve Erken Belirti Uyarısı

Sigaradan bağımsız nedenlerin de hastalığı tetikleyebileceğini belirten Gündoğdu; asbest, radon gazı, kömür ve petrol ürünleri, arsenikli su ve hava kirliliğinin risk faktörleri arasında yer aldığını söyledi. Ailede akciğer kanseri öyküsü bulunmasının da genetik yatkınlığı artırdığı ifade edildi.

Hastalığın başlangıç evresinde çoğu kez belirti vermediğini vurgulayan Gündoğdu, şu sinyollere dikkat edilmesi gerektiğini belirtti:

  • Uzun süren ve geçmeyen öksürük

  • Göğüs veya sırt ağrısı

  • Kanlı balgam

  • Ses kısıklığı

  • Nefes darlığı

İleri evrede ise kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, kemik ve baş ağrılarının tabloya eklenebileceği aktarıldı.

Doç. Dr. Gündoğdu, tanıda akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografinin temel inceleme yöntemleri olduğunu; kesin teşhisin ise bronkoskopi veya biyopsi ile konulduğunu söyledi. Hastalığın yayılım seviyesinin PET taramasıyla değerlendirildiğini belirterek erken tanının tedavi başarısını belirgin şekilde artırdığını vurguladı.

Son olarak Gündoğdu, “Akciğer kanseri önlenebilir bir hastalıktır. En güçlü korunma yöntemi sigara içmemek ve sigara dumanından tamamen uzak durmaktır.” ifadelerini kullandı.