Türkiye, son yıllarda mevsim geçişlerinde giderek artan düzensiz hava olaylarına sahne olurken, sıcaklıkların aniden sert şekilde düşmesi milyonlarca vatandaşı hazırlıksız yakaladı. 2025 yılı boyunca alışılmadık derecede yumuşak geçen kış koşulları, uzun süren güneşli günler ve kasım ayına kadar etkisini sürdüren ılık hava, ülkede soğuk algısının neredeyse tamamen zayıflamasına neden oldu.
Kasım ayı biterken bazı bölgelerimizde ani ve sert düşüşün etkisi, özellikle yaşlılar, kronik hastalığı bulunanlar ve kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşlar için ciddi riskler oluştururken, meteoroloji ve sağlık birimleri de peş peşe uyarılar yayınlıyor. Loughborough Üniversitesi’nden sıcaklık değişimleri üzerine çalışan uzmanlar ise yaş ilerledikçe vücudun ısı dengesini koruma kapasitesinin zayıfladığını hatırlatarak, özellikle yaşlıların soğukta çok daha hızlı ısı kaybı yaşayabileceğine dikkat çekiyor.
Türkiye genelinde milyonlarca kişinin evde ısınmaya çalışırken yaptığı yaygın alışkanlıkların da riskleri artırdığı belirtiliyor. İşte soğuk hava kapıya dayanmışken en sık yapılan hatalar ve uzmanların önerdiği daha güvenli alternatif yöntemler.
Isınırken En Çok Yapılan Hatalar
Isı tutma kapasitesi yüksek olduğu düşünülen mont ve kaban seçimleri, soğuk havanın olduğu kadar yağışın da etkili olduğu günlerde farklı sonuçlar doğurabiliyor. Birçok kişinin yıllar önce satın aldığı kalın kaz tüyü montların, yağmur altında ıslandığında neredeyse tamamen işlevsiz hâle geldiğini belirten uzmanlar, ıslanan tüylerin vücut ısısını çekerek kişiyi daha da üşütmesine yol açtığını aktarıyor. Bu sebeple soğuk havalarda tek bir kalın kat yerine, ince ama sıkı oturan katmanlar öneriliyor. Üstüne geçirilecek hafif bir yağmurluk ise ıslanmaya karşı ek koruma sağlıyor.
Aşırı sıcak banyo alışkanlığı da vücut ısı düzeni için riskli kabul ediliyor. Duştan çıkıldığında vücut yüzeyindeki ani sıcaklık kaybının çekirdek ısıyı düşürerek uzun süre üşümeye yol açabileceğini belirten uzmanlar, banyonun “ılık” seviyede tutulmasını ve özellikle uyku saatinden bir saat önce yapılmasını tavsiye ediyor. Ayakta yalın gezmek, kalın eşofman giymeye rağmen ayakların üşümesi gibi yaygın sorunlara da neden oluyor. Zeminden soğuk çeken evlerde çıplak ayakla dolaşmak, vücudun ısı kaybını artıran önemli etkenlerden biri.
Küçük Değişiklik, Büyük Etki
Hava sıcaklıkları hızla düşerken vatandaşların tükettiği yemek miktarından ev içinde geçirdiği süreye kadar birçok unsur, vücut ısısını doğrudan etkiliyor. Büyük ve tek bir öğünle ısınmaya çalışmanın doğru bilinen bir başka yanılgı olduğu belirtiliyor. Sindirim sırasında vücut ısısında kısa süreli bir artış yaşansa da bu etki oldukça sınırlı kalıyor. Bunun yerine gün boyunca küçük porsiyonlarla düzenli beslenmek, vücudun termojenik etkisini daha verimli kullanmasını sağlıyor.
Alkol tüketimi ise geçici sıcaklık hissi yaratmasına rağmen vücut ısısının hızla düşmesine yol açıyor. Kan damarlarını genişleten alkol, deriye daha çok kan gitmesine neden olarak kısa süreli bir sıcaklık hissi oluştursa da, çekirdek ısının hızlı kaybına sebep oluyor. Uzmanlar bunun yerine sıcak bir çay veya bitki çayının hem sıvı kaybını önlediğini hem de daha uzun süre sıcak tuttuğunu aktarıyor.
Evde battaniyeye sarılıp hareketsiz kalmak da sanılanın aksine vücudu soğutabiliyor. Düşük tempolu bir yürüyüş, ev içinde yavaşça dolaşmak, hafif ev işleri yapmak bile vücudun doğal ısı üretimini artırıyor. Giysi seçimi de kritik: Bir anda çok kat giyinmek terlemeye yol açarak hissedilen sıcaklığın kısa süre içinde düşmesine neden olabiliyor. Katmanları yavaş yavaş artırmak, vücut ısısının dengede kalmasını sağlıyor.
Britanya’da önümüzdeki günlerde etkisini gösterecek soğuk hava dalgası, uzmanların uzun yıllardır uyardığı basit ama etkili önlemleri yeniden gündeme taşıdı. Doğru kıyafet kullanımı, ölçülü banyo alışkanlıkları, düzenli hareket, kontrollü beslenme ve aşırı alkolden uzak durmak; kışın sert geçtiği dönemlerde temel korunma adımları olarak ön plana çıkıyor.



















