Türkiye’de uzun yıllardır tartışılan “yastık altındaki altınların ekonomiye kazandırılması” hedefi yeni bir uygulamayla yeniden gündeme taşındı. ABD merkezli bir firmanın geliştirdiği ve yurtdışında rafineri, endüstri ve kuyumculuk gibi sektörlerde kullanılan altın kiralama modeli, Türkiye’de uygulanmak üzere değerlendiriliyor.
Sistemin temel amacı, vatandaşların evlerinde sakladığı fiziki altınları güvenli şekilde işletmelere yönlendirerek pasif gelir elde etmesini sağlamak. Ekonomistler, yaklaşık 4.500 tonluk yastık altı altının 300 milyar dolara yaklaştığını ve bu modelle hem bireylere gelir hem de ülke ekonomisine ciddi likidite katkısı sağlanabileceğini belirtiyor. Geliştirilen model, altının belirli süreli sözleşmelerle kiraya verilmesi ve sürenin sonunda aynı gram ve ayarda vatandaşa eksiksiz şekilde iade edilmesi üzerine kurulu.
Sürecin Arkasındaki Sistem
HisseNet’te yer alan bilgilere göre model, ABD ve Avrupa’da bir süredir endüstriyel üretimde kullanılan pratik bir finansal mekanizma. Altın sahipleri ile altına ihtiyaç duyan işletmeler, lisanslı ve aracı kurumlar aracılığıyla eşleştiriliyor. Vatandaş, fiziki altınını yetkili kuruma teslim ettiğinde ayar ve gramaj resmi olarak kayıtlara işleniyor. Daha sonra 3, 6 veya 12 aylık kiralama sözleşmesi yapılıyor ve bu sözleşmede altının aylık getiri oranı belirleniyor.
Model, altının fiziki olarak değerlendirilmesi ve üretim süreçlerinde kullanılmasına dayanıyor. Altına ihtiyaç duyan firmalar, rafineriler veya kuyumculuk işletmeleri bu altını belirli aralıklarla kullanıyor ve karşılığında altın sahibine kira getirisi ödüyor. Ödemeler TL, dolar veya altın cinsinden yapılabiliyor. Sözleşme süresi tamamlandığında, altın vatandaşa teslim edildiği gram ve ayarda geri veriliyor. İsteyen vatandaşlar aynı süreçle tekrar kiralama yapabiliyor.
Model Vatandaşa Ne Sağlıyor?
Sistemin en dikkat çeken yönü, evlerde duran altınların artık pasif gelir kaynağına dönüşmesi. Kaybolma, çalınma veya zarar görme risklerinin yetkili kurumlardaki güvenli saklama yöntemleriyle ortadan kalkması, modelin tercih edilme sebepleri arasında gösteriliyor. Ayrıca getirilerin altın, TL veya döviz olarak alınabilmesi, vatandaşlara esneklik sağlıyor.
Ek kaynaklara göre, altın kiralama sisteminin Türkiye’de uygulanması hâlinde yastık altındaki altın stoku önemli ölçüde kayıt altına alınabilecek. Böylece ekonomiye yeni bir likidite akışı sağlanması ve üretim zincirinin altın ihtiyacının daha düşük maliyetlerle karşılanması hedefleniyor. Uzmanlar, modelin hem bireysel yatırımcılar hem de altınla çalışan işletmeler için yeni bir köprü mekanizması oluşturacağını ifade ediyor.
Bu yeni model, Türkiye’de altın piyasasının işleyişini dönüştürebilecek nitelikte görülüyor ve uygulamanın kapsamı netleşmeden önce hem ekonomi çevrelerinde hem de vatandaşlar arasında geniş bir merak uyandırmış durumda.















